31 Aralık 2010 Cuma

Lefter!



1954 Dünya Kupası, Türkiye: 7 - Güney Kore: 0, maçın ilk golü...

30 Aralık 2010 Perşembe

DEV (!) DERBİ...

Dedik ya rekabetin her türlüsünü seven renkler diye... Fakat son yıllarda yaptığı yatırımlara, elde ettiği başarılara, şampiyonluklara bakıldığında Fenerbahçe'nin Galatasaray ile arasında iki pota arasından çok daha fazla mesafe olduğunu görmemek aptallıktır. Bu durumda bu maçın "Dev Derbi" olması baştan yanlış. Evet iki arma nerede karşı karşıya gelse büyük çekişme vardır, ama son yıllarda play-off kovalayan takımla son yılların şampiyon takımını karşı karşıya getiren maça o sıfatı yakıştırmak neyin nesi?

Ayrıca normal şartlar altında (tribün-saha atmosferi, standart hakem kararları vs...) rakibine üstünlük kurmayı özlemiş bir camia için dün alışılmış bir şey oldu ve normal olmayan şartlar altında kazandılar. Bunu söylerken Fenerbahçe'nin kötü oynadığını, mağlubiyeti hakettiğini unutmuyoruz. Ancak normal şartlarda kötü oynarken yenebildiğini de...

Koç Spahija maç sonu röportajında gayet olgundu, hakedilmiş bir mağlubiyet olduğunu, teknik faul aldığı an hatalı olduğunu kabul ederek, rakibini tebrik ederek konuştu.


Diğer tarafta Oktay Mahmuti maç öncesinde taraftarına yaptığı çağrıyla "helal olsun" dedirtmesine rağmen maç esnasında ortamın gerilmesi için elinden geleni yapmaktan çekinmedi. Hakemlerin gösterdiği töleranstan aldığı güç ona bu imkanı sağladı elbette.




Daha önce bir maçta taraftara küfrettiği gerekçesiyle eleştirilen hakem Engin Kennerman'ın bu maça atanmasına ilişkin "skandal" yorumları maçtan günler önce dile getirilmeye başlanmıştı elbette. Hakemlerin maça etkisi sonucu, kazanan tarafın günlerdir eleştirilenlerle aynı taraf olması utandırdı mı acaba?

Ömer Onan'ın koluna, yüzüne inen baltalardan faul çıkmaması, koçu çileden çıkardı. Sonucunda çalınan teknik faulün maçın kırılma anı olduğuna şüphe yok.




Birkaç gün önce 17 yaşaltı futbolculara saldıranların mensup olduğu taraftar(!) kitlesi dün akşam, rakibe küfür etmeden 5,5 dakika, sahaya yabancı madde atmadan 16 dakika, hakeme küfür etmeden 29 dakika dayanabilmiş ve kendi rekorunu oldukça geliştirmiştir. Bu gelişmede yapılan sağduyu çağrıları etkili olmuştur. Rekorunu daha da geliştirmesini diliyoruz...

Hemen hemen her branşta kesin favori olarak çıktığı maçları çekişmeli hale getirip taraftarını çileden çıkarmayı başaran Fenerbahçe kötü oyunuyla kaybetmiştir evet. Peki biz ne zaman ezeli rakibimizin normal şartlar altında kazandığı bir maç görebileceğiz?

27 Aralık 2010 Pazartesi

1 ileri, 2 geri...

Rekabetin her türlüsünü seven, stres atmak, eğlenmek için fırsat bilen renkler dün yine karşı karşıya geldi. Çıkan olayların basında bu kadar geniş yer bulması bu renklerin popülerliğinden mi yoksa mağdurların "çocuk" olmasından mı bilinmez ama genelde sadece anne ve babalarının tribünde olduğu zaman sahada yer alan takımlar dün az sayıda da olsa seyirci(!) önünde sahadaydılar.

Olayın çıkış noktası hakkında farklı söylentiler var, ama ne olursa olsun en büyüğü 17 yaşında olan çocuklara el kaldırmayı, tekme sallamayı gerektirecek ne olabilir ki? Kendi camialarının içinde bulunduğu durumdan da kaynaklı ruh hali içinde ezeli rakibinin renklerine tahammülü olmayan bir grup taraftar(!), araya girip olayı yatıştırmaya çalışanlara rağmen, tribündeki annelerin-babaların çığlıklarına rağmen holigan maskelerini çıkarmadılar yüzlerinden!




Elbette öngörülemezdi bu olaylar, ancak yapılan açıklamalarda özür yerine üzüntü belirtmek ne anlama geliyor? Elinde görüntü bulunması halinde emniyet güçleriyle bu görüntüleri paylaşmak yapılan bir iyilik değil, mecburiyettir çünkü ortada bir suç vardır. Almadığı güvenlik önlemleri nedeniyle duymaları gereken utanç, sadece "üzüntü" ile geçiştirilmiştir.

Bu olayların camiayı bağlamaması lafı da ilginçtir, formasını atkısını takıp o tribüne gelen adam o camianın bir parçası, onu oluşturan unsurlardan bir tanesi değil midir? Oradaki bütün taraftarlar bu ayıba ortak olmamıştır zaten, bu gözle görülebilir. Ancak o tekmeyi atan adamın üzerinde bir forma varsa o formanın temsil ettiği camia da en az onun kadar suçludur. Kaldı ki malum tribün grubu forumlarında, bu olayı normal karşılayan ve hatta savunan insanlar var! Asıl utanç budur!





Olay anında yaşadığı travmanın etkisi bir yana, dünden beri hastanelerde, karakollarda zaman geçirmek zorunda kalan sporcuların bunları kolay kolay atlatamayacak bir yaşta olduğunu biliyoruz. Kim verecek bunun hesabını? Bu kulüplerin geleceğini oluşturacak bu çocukların gelişimine negatif etki etmenin cezası ne olacak? Sporda şiddet yasası meclis gündemine gelmeyi bekleyedursun, bizler her hafta yeni bir şiddeti konuşalım.

En azından, bu tür olaylara verilebilecek cezaların yasada yer alması, aptal cesaretine sahip taraftarları(!) frenleyecektir. Şiddetin bitmesi içinse zihniyetin değişmesi gerekir. Bilinçli taraftar sayısının artması gerekir. Kimsenin peşinde koştuğu renge müdahele edilemez, ama sevgimizi gösterme şeklini öğrenmemiz gerekir.

18 Aralık 2010 Cumartesi

Şampiyonlar Ligi' nde Son 16



Şampiyonlar Ligi' nde kuralar çekildi, eşleşmeler belli oldu..

Maçlar 15-16-22-23 Şubat' ta, rövanşları 8-9-15-16 Mart' ta oynanacak.


Milan - Tottenham
Valencia - Schalke
Roma - Shakhtar
Arsenal - Barcelona
Kopenhag- Chelsea
Lyon - Real Madrid
Marsilya - Man. Utd.
İnter - B. Münih


UEFA Avrupa Ligi' nde Son 32

UEFA Avrupa Ligi' nde kuralar çekildi, eşleşmeler belli oldu..

Aris - Man. City
Napoli - Villarreal
Anderlecht - Ajax
Lech Poznan - Braga
Beşiktaş - Dynamo Kyiv
Rubin - Twente
Benfica - Stuttgart
BATE - PSG
Rangers - Sporting
Sparta Praha - Liverpool
Basel - Spartak Moskova
Young Boys - Zenit
PAOK - CSKA Moskova
Sevilla - Porto
Lille - PSV
Metalist - Leverkusen

İlk maçlar 15-17 Şubat' ta, ikinci maçlar 22-24 Şubat' ta oynanacak..

Bir sonraki turun eşleşmeleri de şu şekilde;

Benfica/Stuttgart - BATE Borisov/Paris Saint Germain
Beşiktaş/Dinamo Kiev - Aris/Manchester City
Rubin Kazan/Twente - Young Boys/Zenit
PAOK/CSKA Moskova - Sevilla/Porto
Lille/PSV Eindhoven - Glasgow Rangers/Sporting Lizbon
Metalist Kharkiv/Bayer Leverkusen - Napoli/Villarreal
Anderlecht/Ajax - Basel/Spartak Moskova
Sparta Prag/Liverpool - Lech Poznan/Braga

10 Aralık 2010 Cuma

Bence Artık Sen de Herkes Gibisin!..


Barcelona futbol takımı formasının 111 yıldır bir reklamı yoktu..

Franco' nun Katalan bayrağını yasaklamasının ardından Barcelona futbol takımının forması, Katalanlar için bir bayraktı..

Endüstriyelleşen futbola rağmen bayrakları olarak gördükleri formaya UNICEF dışında adını yazdırabilen de olmamıştı.. UNICEF' in diğerlerinden farkı, para vermek yerine yıllık 1.5 milyon euro almalarıydı..

Sonunda Barcelona' da yenildi.. Katar Vakfı ( Qatar Foundation ) ile 165 milyon euro karşılığında bu sezonun 2. yarısından başlamak üzere 5.5 yıllığına anlaştılar.. Forma reklamından en çok kazanan ( 22 milyon euro ) Real Madrid' i burada da geçmiş oldular..

Bu anlaşmanın ardından formada UNICEF ve Katar Vakfı birlikte yer alacaklar..

9 Aralık 2010 Perşembe

Şampiyonlar Ligi' nde Son 16


Grup maçlarının ardından, Şampiyonlar Ligi' nde son 16' ya kalan takımlar belli oldu..

İngiltere' den dört, İspanya ve İtalya' dan üçer, Fransa ve Almanya' dan ikişer, Danimarka' ve Ukrayna' dan birer takım var..

Gruplardaki 6 maç sonunda en çok puanı Real Madrid topladı. ( 16 )
En çok gol atan takımlar Arsenal ve Tottenham oldu. ( 18 )
En az gol yiyen takım Manchester United. ( 1 )

En çok gol atan oyuncu İnter' den Samuel Eto' o. ( 7 )
En çok asist yapan oyuncu Benfica' dan Carlos Martins. ( 5 )


Gruplarını 1. sırada bitiren takımlar kuraya seri başı olarak katılacaklar.. Aynı ülkenin takımları birbiriyle eşleşemiyor.. Kura çekimi 17 Aralık' ta, Nyon' da..