30 Kasım 2010 Salı

El Clasico Sonrası..


Barcelona: 5 - Real Madrid: 0
Mourinho 464 maçlık teknik direktörlük kariyerinde ilk kez 5-0 yenilirken, Nou Camp' ta oynanan El Clasicolarda Barça 4. kez 5-0 kazandı.

Guardiola, teknik direktör olarak Real Madrid' e karşı 5. maçında, 5. galibiyetini alırken, Messi de Mourinho' ya gol atamama serisini 8 maça çıkarttı..

Maçta farkı yaratan isabetli paslardı:

Barcelona 609 - 235 Real Madrid

Bu paslar Madridlilerin sinirini bozdu ve Sergio Ramos maçın sonlarında, deplasmanda yapmaya pek cesaret edilemeyen bir işi yaptı.. Messi' ye tekme attı, Puyol' u iterek yere düşürdü, çıkarken de Xavi' ye ufak bir tokat atarak soyunma odasına gitti..

Mourinho maçın ardından "Yenilgiyi hak ettikten sonra, skoru hazmetmek kolay" dese de, Ramos' un hazmedemediği belliydi.

Barcelona' nın kaleye attığı 6 şuttan 5' i gol olurken, Real Madrid' in kaleyi bulan 2 şutunda Valdes başarılıydı..

Zamanında tercüman olarak gittiği Nou Camp' ta dün "Tercümandın, tercümansın, tercüman olarak kalacaksın!.." yazan bir pankart açmışlar.. Mourinho bunu kınamış, laflarını hazırlamıştır kesin.. Ya rövanş maçından sonra ya da şampiyon oldukları gün bunun üstüne birkaç söz söyler.. Dün kendi tarzında konuşması için uygun bir gün değildi..


Son olarak, dün gece El Clasico' nun adı El İnsaf olmalıydı..

29 Kasım 2010 Pazartesi

El Clasico Öncesi..


Sezonun, tüm ligler içinde en çok beklenen 2 maçından biri var bu akşam.. Diğeri de bu maçın rövanşı zaten..

Futbollarından keyif almak yerine, sürekli bir kıyaslama içerisine soktuğumuz Messi ve C. Ronaldo' nun kapışması bir yerde.. ( Bana göre Brezilya' lı forvet Ronaldo ikisini de cebinden çıkartır, o ayrı.)


Alt yapısından başlayarak sistemini oturtan, tüm kademelerinde aynı futbolu oynamaya çalışan Barcelona' ya karşı, Mourinho komutasında namağlup devam eden Real Madrid..

Mourinho için bugün 2 seçenek var.. Birincisi orta sahada Lass ile başlayıp, Schuster' in deyimiyle 60 ların futbolunu oynatmak.. ( Bunu İnter' le başarmıştı Barcelona' ya karşı )

Diğer seçenek ise taktiğinden ödün vermeyip, Mesut Özil' in basit futbolundan faydalanmak..

Barcelona' ya topu verdiğinizde almak kolay değil elbette, son oynadıkları Panathinaikos maçındaki topla oynama yüzdelerine bakmak, bunu anlamak için yeterli. Madrid muhteşem savunma, muhteşem yatış yapamayacağına göre, Barcelona' nın oyununa futbol oynayarak karşılık vermek zorunda.. Nihayetinde Çemişgezekspor değil, istediğinde pas yapabilecek bir takım..

Teknik, taktik konuşmanın böyle maçlardan önce bir anlamı olmuyor.. Beklenmedik anda, tesadüf sonucu gelişen bir atak oyunu başka yerlere götürüyor..

Maçta gözlerin üzerinde olacağı 2 adamdan biri olan Messi 10 maçtır gol atıyor, oynadığı 8 Real Madrid maçında ise 7 golü var ancak Mourinho' nun başında olduğu takımlara karşı oynadığı 7 maçta gol atamamış.


Maç öncesi karşılıklı olarak iğneleyici açıklamalar geldi iki taraftan;

Mourinho: "Camp Nou' da benden nefret ediyorlar. Onların geçen sezon Santiago Bernabeu' da Şampiyonlar Ligi finali oynama hayallerini bitirdim."

Casillas: "Barcelona moda. Moda da geçicidir."

C. Ronaldo: "İyi olan kazanacak. O da Real Madrid."

Xavi: "Real Madrid' i yenmek orgazm gibi."

Guardiola' dan fazla konuşan Mourinho' ya da ufak bir ayar geldi: "En iyi yaptığımız işi yapacağız, çıkıp futbol oynayacağız."

Bu arada geçtiğimiz sezon aynı tarihte oynanan maçı Barcelona sahasında 1-0 kazanmıştı..

24 Kasım 2010 Çarşamba

Kapılar Açılsın, Çatışmalar Başlasın!..



9 aylık aranın ardından döndüm bloğa..

Bir tribün efsanesiyle başlığımızı atıp, devam edelim karalamaya..

Bu kez çabuk pes etmemek umuduyla..