14 Ocak 2010 Perşembe

Lucas Edward Neill..


Galatasaray aradığı savunma oyuncusunu Premier Lig' de buldu.. Sezon başında isteyip alamadığı Neill' i 6 ay gecikmeli de olsa kadrosuna kattı..

Kewell' ı takımda tutmak isteyen Galatasaray, Neill hamlesiyle birlikte bir taşla iki kuş vurdu.. Kuş vurmak demişken "kuş öldüren" lakaplı Lucas Neill' den bir video koyalım..

10 Ocak 2010 Pazar

Dumanlı Kentin Puslu Çocukları..

Karabükspor' un futbolcuları Antalya' da, Hamburg taraftarlarının bulunduğu bir barda, onlara nazire yaparcasına beste söylüyorlar..

İçinde amatör ruh olduğunda, futbol çok daha güzel..

http://www.facebook.com/video/video.php?v=239432679021&ref=nf

Afrika Kupası Başladı..

Angola' nın ev sahipliğinde düzenlenen, henüz başlamadan Togo Milli takımına yapılan saldırı ile gündeme oturan Afrika kupası ilginç bir maçla başladı..

74. dakikaya 4-0 önde giren Angola skoru koruyamadı.. Mali tarihin en efsanevi geri dönüşlerinden birine imza attı..

Beko All-Star 2010

Bu kez potaya bakalım biraz..

Kayseri 2010 Dünya Şampiyonası öncesi önemli bir sınav verdi.. Federasyon yetkilisinin maç içinde eksikleri not ettiği kağıda baktım bir ara göz ucuyla.. Yaklaşık 10 madde vardı ama onlar da halledilemeyecek sorunlar değillerdi..

Sinan Güler' in azimle smaç yarışmalarına katılmasının karşılığı olarak birincilik Bowman' e değil, ona verildi.. Bu arada Davidson' ın smaç yarışmasında ne yapmaya çalıştığını kimse çözemedi sanırım.. Maçtan önce ısınırken ve maç içerisinde de takip ettim onu, ilginç bir adam..

3 sayı yarışmasında Engin 2 turun toplamında rakiplerinin gerisinde kalmasına rağmen final turunda üstlerine çıkarak birinci oldu..

All star maçında da bir ilk yaşandı ve yabancılar kaybetti.. Kaya Peker mvp olurken, All star' a seçilen en genç oyuncu olan Furkan göz doldurdu..

Zalgiris Kaunas Dance Team organizasyonun sonunda en çok konuşulan konuydu.. Dunking Devils de şovlarıyla coşturdu..

Son olarak, ödül törenlerinde ödülleri vermeye gelenlerin kıyafetlerine de fena takıldım ben.. O kadar insanın önüne daha şık çıkılabilirdi sanki.. (?)

4 Ocak 2010 Pazartesi

Müthiş Koreografi!..

Her şeyi abartmadan rahat edemiyorlar!..

Marina Bay Floating Stadium!..


'Marina Bay Floating Stadium''; yüzen stadyum olarak tanınan stat Singapurda. 30.000 seyirci kapasitesi olan stadın yapımına mart 2006'da baslandı ve 13 ayda tamamlandı. 120 metre uzunluğunda ve 83 metre genişliğinde olan stat, futbol maçları dışında konser, festival gibi birçok organizasyona da ev sahipliği yaptı. Trabzon' a yapılmak istenen yeni stat projeleri arasında böyle bir proje de var. Arazi sıkıntısı nedeni ile cazip bir seçenek gibi duruyor. Denize kaçacak toplara da bir çözüm bulunursa ülkemiz çok güzel bir stat kazanmış olur.

1 Ocak 2010 Cuma

Gözlerim, Gözlerin Olsun!..


Fenerbahçe tribünlerinde Trabzon maçında asılan pankart‚ futbol sevgisinin temsil edildiği en duygulu pankarttı. Bir çocuğun‚ gözleri görmeyen babasına gözlerini verdiğini hatırlatan‚ o muhteşem görüntü...
Maçın heyecanına yenik düşmesi gereken bir yaşta‚ babasının spikeri olan bir çocuğun‚ hepimizi ağlatan pankartı...
Böyle bir gerçeği "görebilen" Fenerbahçe tribünlerine teşekkür etmeliyiz.
Ve "Yılın taraftarlık ödülü"‚ bu baba oğula verilmeli.
Onları derinden hissettiğim için‚ böylesine hüzünlü bir ilişkiye "fantastik yaklaşımımı" herhalde babayla oğul hoşgörürler.


Maçın 18. dakikası...
-Gol mü oldu oğlum?
+Hayır baba‚ Alex soldan ceza sahasına harika bir giriş yaptı.
-Evet oğlum.
+Top Alex´in ayağına gelince‚ çimler samanyolu gibi oluyor baba.
-Öyledir oğlum.
+Hani annem iğneyi ipliğe geçiriyor ya...
-Evet oğlum.
+Alex‚ futbol topunu üç kişinin arasından öyle geçirdi. Görmen lazım.
-Devam et oğlum.
+Sonra harika bir top çıkardı kaleye‚ Nobre vuramadı.
-Canı sağolsun.
+Sen merak etme baba kazanırız. Seyirci yine muhteşem. Hani sevdiğin bir şarkı var ya. "Hatırla ey peri‚ o mesut geceyi..." Onun gibi işte.
-Sağol oğlum. Allah senden razı olsun.
+Bana bu takımı sen sevdirdin baba. Gözlerim‚ gözlerin olsun

Hakkı YALÇIN (Takvim)
---------------------------------------

Hakkı Yalçın' ın kaleminden çıkan bu yazıyı, okumamış olanlar için paylaşmak istedim..